Hakkımda

Fotoğrafım
Çaylarınızı kapıp gelin ve sizinle güzelce bir muhabbet kuralım. Hayattan birazcık kopmaya hakkınız olsun değil mi? Bakmayın sayfamda çok aktif olamadığıma ama siz gelirseniz eğer, bu sayfamda daha çok aktif olmamı gereltirecek ve işte o zaman beraberce bir şeyler başarmış olacağız. Dikkat edin; biz diyorum, ben değil! Çünkü bu sayfayı ben oluştursam bile sizsiz hiç bir şey başarılı olamaz. Unutmayın ki, ilk başta ben bu sayfayı kendim için kurmuş olsam da, daha sonra paylaşacak kimsem olmadığı için bana hiç bir yararı olmadı. Bu yüzden size ve paylaşacaklarımıza ihtiyacım var. Haydi o zaman, daha ne bekliyorsunuz! Bir çay koyup gelin yanıma, daha paylaşacak bir çok şeyimiz var. :)
kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Eylül 2019 Pazartesi

YENİDEN DÖNÜŞ YOLUNDAYIM. BAKALIM BU SEFER TUTTURABİLECEK MİYİM ROTAYI?

SON DURUMUM

Selamlar canlar...
Bayağı bayağı uzun bir ara yoktum. Malum iş güç ama bunu tabi ki bahane etmeye hakkımda yok, biliyorum. Ama sonuçta durum bu ve ben burları bayağı bir ihmal ettim. Bunun için şimdiden affınıza sığınıyorum.
Peki buralarda olmadığım bu süre zarfında acaba ben neler yaptım? Tabi ki de bunları şimdi paylaşamam çünkü bir çok şey yaptım. Öncelikle bir çok kitap okudum, dizi izledim, yeni diziye başladım, evin işleri vardı, odanın şeklini değiştirdim, kitaplarımı yeniden düzenledim ve bolca kitap aldım ki hala daha almaya devam ediyorum. Şu an gelecek iki kargom var mesela...

BURALARA YİNE KİTAPLARLA DÖNDÜM ANLAŞILAN

İlk kargomu Kitapyurdu'ndan yaptım ve iki tane kitap kılıfı aldım. Bunun yanında bir tane çizgi roman ve bir tane de Shakespeare kitabı aldım. Diğer bir kargoda ise Babil.com'dan gelecek. Biliyorsunuzdur ya da bilmiyorsanız artık öğrendiniz, Babil'de çizgi romalarda acayip indirim vardı ve ben de uzun zamandır çizgi roman alışverişi yapmamıştım, pahalılar diye ve şimdi indirim görünce direkt balıklama atladım. Siparişim Batman çizgi romanları üzerine oldu. Uzun zamandır almak
istediğim kült eserleri topladım ve hepsine 170,00 tl gibi bir fiyat ödedim ama bence değdi. Şimdi ise bir an önce ellerime gelsinler istiyorum. Onları canlı canlı görmek istiyorum. Yerlerini bile hazırladım, daha ne olsun ama değil mi?!
Babil'den yaptığım çizgi roman alışverişinin ayrıntılarını sizle aşağıda ayrı bir başlık altında bakarız diyorum ve yazıya başlamadan önce kitap okuyacağım diye koyduğum kahvemden bir yudum alıyorum.
Evet bu yazıya başlamadan önce sözde Sineklerin Tanrısı'nı okuyacaktım hatta bu kitap sözde bu ayın son kitabı olacaktı. Burada ne diyoruz biliyor musunuz? Hayaller ve hayatlar...
Bu arada bir tane daha siparişim beklemede... Sepeti yaptım ama siparişi ancak bir daha ki ayda verebilirim. Çünkü bu alışverişim 250,00 tl'ye patlayacağı için bir daha ki maaşı beklemek istedim. Ama bu alışverişe de bu kadar harcama bence değer çünkü N11'den kendime Pegasus sepeti yaptım. İstediğim ama beklettiğim seriler vardı ve ben de artık, "Beklemesin," dedim. Tabi bu serilerde hep instagram üzerinden kurduğumuz okuma kulübümüzünde etkileri var. Özellike  Pegasus'un alacak olduğum bu serileri @selkoray abimin tavsiyelerinden ki Koray Abi sayesinde Babil'den yaptığım çizgi roman alışverişimde tam anlamıyla doyurucu oldu. Yine o alışverişte de Koray Abi'nin katkılarını azımsayamam. Resmen çizgi roman sepetini beraber yaptık ve ona gerçekten çok teşekkür ediyorum. Bana harika seçimler yapmam da aşırı yardımcı oldu.

BATMAN ÇİZGİ ROMANLARI...

 Evet, geldik şimdi Babil'den yaptığım ve içlerinden biri hariç diğerlerinin hepsi Batman çizgi romanı olan yedi adet çizgi roman alışverişime... Başlamadan önce belirteyim ki çizgi romanların fotoğraflarını buraya koymayacağım çünkü çizgi romanlar elime ulaştığında her birinin fotoğrafını bizzat kendim çekip bu yazıyı o fotoğraflarla tekrar güncellemek istiyorum. Zaten bence fotoğraflara gerek de olmayabilir çünkü aldığım çizgi romanları -eğer ki çizgi roman okuruysanız- biliyorsunuzdur ve hatta onlar siz de çoktan vardır.
Şimdi gelelim aldıklarıma... İlk olarak Koray Abi'nin tavsiyesi üzerine ve benim de çizgi romanın açıklamasını okuduğum anda, "Kesin almam gerek!" demiş olduğum, Batman: Gülen Adam... Bu çizgi romanda Batman ve Joker'in ilk karşılaşmaları anlatılıyormuş. Bu arada not olarak araya giriyorum. Ben DC'de kesinlikle bir Batman hayranıyım -zaten artık bunu anlamışsınızdır- ve en sevdiğim düşmanı da kesinlikle Joker'dir ve bunların ilk tanışmalarını yine kesinlikle okumak istiyorum ve o yüzden çizgi romanı direkt sepetime atmıştım. İkinci çizgi romanım, Batman: Pelerinli Süvariye Ne Oldu?... Aslında bu çizgi romanı sırf Neil Gaiman adını gördüğüm için aldım desem yeridir. Ama sonra çizgi romanın açıklamasını da okuyunca beğendim. Batman'in öldüğünü hayal edin ve neden öldüğü hakkında düşünmeye başlayın. Devamını ben de çizgi romanım elime ulaştığında okuyup öğreneceğim. Gelelim üçüncü çizgi romana, Batman: Noel... Yine bir Koray Abi tavsiyesi ve gözüm kapalı sepete eklediklerimden. Başka da bir şey demiyorum. Okuyup göreceğim... Sıradaki çizgi romanımız ise, Batman: Hush... Ve yine yine bir Koray Abi'nin tavsiyesi... "Batman'in bütün düşmanları bir arada ve bilinmeyen başka bir düşman tarafından piyon olarak kullanılıyorlar. Acaba bu yeni süper kötü kim ve Batman'i neler bekliyor?" İşte çizgi romanın açıklamasını okuduğum anda aklımdan geçenler tam olarak bunlardı. Heyecan dorukta... Neyse biz diğer bir çizgi romana geçelim, Batman: Avrupa... Yine Koray Abi tavsiyesi ve en merak ettiğim çizgi romanlardan... Yine Batman, yine Joker... Bu sefer ikisinin de birbirine ihtiyacı var. Sonlara doğru gelirken aldığım bir diğer çizgi roman ise, Batman: Bitmeyen Cadılar Bayramı... Yine Koray abi ve bu sefer kesinlikle burada adını kullanmamı hak ediyor. Çünkü bana kesinlikle bu çizgi romanı o aldırttı. Ben indirime rağmen pahalı olduğu için almak taraftarı değildim. Ama o buna değeceğini söyledi ve bunu o diyorsa kesinlikle değer diye düşündüm. Çizgi romanı ben indirimli haliye 36,00 tl'ye aldım ama bu çizgi roman 376 sayfa... Sanırım elime geldiğinde bir tuğlam daha olmuş olacak. Zaten sepetimin kabarmasnı da sağlayan bu çizgi roman oldu ama ben pişman değilim, iyi ki de yapmışım. Çünkü bu fiyata bir daha bu çizgi romanı bulamayabilirdim. Neyse şimdi ise geldik, siparişmde sadece Batman olmayan ve bu alışverişteki son çizgi romana, Kingdom Come... Ve artık bu efsaneye de sahip olacağım, yakında... Bu çizgi romanı her alan, okuyan, aşırı övdü ve bu da bana, "Demek ki bunda gerçekten bir efsane var," dedirtti. Şimdi de indirimde bulunca alıverdim gitti. Bu çizgi roman için Batman değil dedim ama çizgi romanın içinde yine Batman var. Hatta bildiğim kadarıyla bu çizgi romanda bir çok kahraman bir arada var diye biliyorum. O zaman gelsin bebeklerim. Dört gözle onları
bekliyorum...
Yeri hazır demiştim. Çizgi romanlar elime gelince nasıl olsa bu yazıyı güncelleyeceğim ya o zaman bu fotoğrafın diğer halini de atarım artık...

VE FİNAL...

Daha öncelerde burda bahsettim mi bilmiyorum ama ben çizgi romanlarda Dc'den çok Marvel'cıyımdır aslında ama bu alışverişim sırf Dc üzerine oldu. Bunun da sebebi aslında belli. Marvel seri olarak genelde bastığı için çizgi romanları bir almaya başladığınızda genelde tüm seriyi almak istiyorsunuz. Ama böyle bir lükse sahip olmak benim için çok zor. Ayrıca Marvel'ın seri olmayan tek çizgi romanlarını da pek takip etmiyorum. Tek çizgi romanlarda bu yüzden Dc benim için daha iyi. Özellikle seri olmayan, tek Batman çizgi romanlarını alıp kendime arşivlemek istiyorum. Şimdilik bakmayın az var ama ileri de ne olur bilinmez tabi ki... Marvel'da da aslında az, ondan da bir tek Avengers'ların Marvel Now! dönemi var ve ondan sonraki dönemi ne kadar takip etmek istesem de edemedim. Ama Marvel'da da en çok Ihuman'ları beğendiğimi de söylemeden geçmeyeyim. Neden bilmiyorum ama Inhuman'lar aşırı hoşuma gidiyor, özellikle Black Bolt'a bayılıyorum. Aslına bakılırsa Marvel'da hayran olduğum bir çok süper kahraman var ve Black Bolt bunlardan birisi saadece.. Neyse bu son kısımın final olması gerekiyordu ama ben yine çok konuşup finali bile dağıtıverdim. O yüzden şimdi artık bu yazımın finalini de yapayım ve size artık çok fazla kayıplara karışmama sözü vererek kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın canlar demiş olayım. Bir daha ki sefere görüşmek üzere, seviliyorsunuz...
😘😘😘

5 Haziran 2019 Çarşamba

"EJDER KANADI" KİTAP ALINTILARI PART 2

  YİNE BİR ÇARŞAMBA VE YİNE BİR KISA YAZI GÜNÜ


Ejder Kanadı ve Rün Büyüsü
Selamlar Canlar...
Öncelikle hepinizin Ramazan Bayramı kutlu olsun... Büyüklerinizin ellerinden, küçüklerinizin de gözlerinden öptüğünüz kalabalık ve mutlulukla dolu bir bayram olsun. Bugün bayram olmasından dolayı ben de sizin vaktinizi çok almak istemiyorum ve bugüne ait sadece kısa bir yazı hazırlmakla yetindim.
Lafı fazla uzatmadan geçelim direkt koumuza...
Bugünkü konumuz; geçen ayın sonlarında Ejder Kanadı adlı kitabı okurken yarısına kadar olan alıntılarımı paylaştığım Part 1'in, Part 2'si...
Kitabı bitirdiğimize göre artık geriye kalan alıntıları da sizle payaşabilirim. O zaman başlayalım mı, dostlar?




Alıntı Defterim

  •  
  •  
  •  
  • ...soğuk, sevgisiz bir çocukluk; yaşamın bütün güzel hediyelerini açmış ve hepsinin pislik dolu olduğunu keşfetmiş bir çocuk.



  • "Ama bilinçsiz olarak ne kadar çok zarar verdik? Hep iyilik yapmayı kstederek. Tanrı olmadan, ama tanrıların gücüyle. Ama bilgelik olmadan."



  • "'Neden' tehlikeli bir şeydir," dedi Haplo. "Eski, rahat alışkanlıklara meydan okur; insanların düşünmeden, her ne yapıyorlarsa yapmaları yerine, yaptıkları hakkında düşünmelerine sebep olur. Halkının bundan ürkmesine şaşırmamak lazım."



  • "Benim fikrime göre asıl tehlike 'neden' diye sormakta değil, yegane yanıtı bulduğuna inanmakta," dedi Alfred, kendi kendine konuşurcasına.
  •  
  •  
  •  
  • "Sen kötüysen," dedi genç kız, ellerini koluna sararak, "planlarını dinlemeyi reddederek ve her seferinde dehanı köstekleyerek, bu dünyadır seni kötü yapan. Ben senin yanında yürürken, sana gün ışığını getireceğim."
  • İridal kendi kendisinin gardiyanıydı, utancıyla bağlanmış, korkusuyla esir edilmişti.



  • Ve önemseyiş, görünmez bir hapishanedir.



  • "Savaştan, insanların acı çekip öldüğünü görmekten ve bunların hepsinin sebebinin hırs ve nefret olduğunu görmekten tiksindik ve dünyayı terk ettik..."



  • "Tanrı olduklarına inandılar. İyi olanı yapmaya çalıştılar. Ama bir şekilde her şey kötüye gitti."



  • Zaten üstümüze çöken trajedinin sebebi, kendi haline bırakılması gerekeni kontrol etmeye çalışmamızdı.



  • Bu hücre yaşamından çok da farklı değil - soğuk, kasvetli, boş bir zindan. Duvarlarını kendim yaptım - paradan duvarlar. Kendimi içeri kapatıp kapıyı kilitledim. Kendi kendimin gardiyanı, muhafızıydım. Ve işe yaradı. Hiçbir şey bana dokunamadı. Acı, tutku, merhamet, pişmanlık - duvarları aşamadılar. Hatta para için bir çocuğu öldürmeyi bile düşündüm.

  • Ve sonra çocuk anahtarı ele geçirdi.



  • Ve önemseyiş, görünmez bir hapishanedir.

  • Belki de değildir. Belki de özgürlüktür bu.



  • Ben kötülük yaptım. Ama bana öyle geliyor ki, İridal, hiçbir şey yapmamakta da aynı derecede kötülük var.



  • Geg ne söylemesi gerektiğini biliyor, diye düşündü Haplo. Ama bir türlü bunu kabullenemiyor.



  • İçinde süren daimi savaşla, kendisini ve başkalarını tehlikeye karşı korumak için muhteşem güçlerini kullanma iç güdüsü ve böyle yaparsa yarı-tanrı olarak görülme tehlikesi arasındaki mücadeleyle başedemiyordu.



  • Onları öldüren ümitsizlikti. Şimdi hissettiği ümitsizlik gibi; büyük, boğucu bir hüzün. Tanrı olduklarını düşünmüş, tanrı gibi davranmışlardı ve gerçek tanrıları dinlemeyi bırakmışlardı. Sartanların düşüncesine göre, işler yolunda gitmemeye başladığında, dünya için en iyisinin ne olduğuna karar verme hakkını kendilerinde görmüşler ve buna göre davranmışlardı. Ama sonra başka bir şey aksamış ve müdahale edip düzeltmek zorunda kalmışlardı ve bir şeyleri düzelttikleri her seferinde, başka bir şeyin aksamasına sebep olmuşlardı. Kısa sürede bu görev başedemeyecekleri kadar fazla olmuştu; yalnızca bir kaç kişiydiler. Ve sonunda fark ettiler ki, kendi haline bırakmaları gereken bir şeyle uğraşmışlardı. Ama artık çok geçti.




'Ejder Kanadı' Alıntılar


MUTLULUKLA DOLU BİR BİTİŞ YAZISI


Ve yazımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Biliyoruz ki hepimiz, her şeyin bir sonu vardır. Ama şunu da biliyoruz ki, her sonun bir de başlangıcı vardır. Bu yazının sonu ama bir başka yazının da cuma günü bir başlangıcı olacak. Neyse ben buraya edebiyat kasmak için gelmedim; eğlenmek ve sizi de eğlendirmek için geldim. Çünkü bu hayattan sadece ben zevk alıyorsam o zaman bu hayatın pek anlamı kalmıyor. Ben hayattan aldığım zevkleri başklarıyla paylaşabiliyorsam işte o zaman gerçek mutluluğa ulaşıyorum ve sizle daha da çok mutlu oluyorum. Bu kadar mutlulukla dolu olduğuma göre de artık yazımı bitireyim ve siz de daha da çok mutlu olun, hayatınız ve ömrünüz mutluluklarla dolu olsun.
Kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın canlar, seviliyorsunuz...
😘😘😘

29 Mayıs 2019 Çarşamba

"EJDER KANADI" KİTAP ALINTILARI PART 1

 ÇARŞAMBA = KISA YAZI GÜNÜ

Selamlar Canlar...
Ejder Kanadı
Bugün de yine karşınızdayım ve size çarşamba kısa yazı gününe uygun olan bir konu hazırladım. Bugün şu anda okuyor olduğum Ölüm Kapsı Serisi'nin ilk kitabı olan Ejder Kanadı'ndan okuduğum yere kadar sevdiğim alıntıları sizle paylaşacağım. Kitapla ve seriyle ilgili bilgileri daha önceki yazılarımda vermiştim ve o yüzden bu yazıda da onları yazıp tekrara düşmeyeceğim. Ama sadece, alıntılara geçmeden önce  ilk defa bu seri için yaptığım bir şeyden bahsedeceğim. Bu seriyle beraber kendime alıntı defteri yaptım. Evet, yanlış duymadınız! Kendime alıntı defteri yaptım. Ejder Kanadı'ndan sevdiğim alıntıları artık o deftere yazmaya başladım ve serinin bundan sonraki kitapları için de aynı şeyi yapacağım. Bu seriden başka kitaplar için de defteri kullanır mıyım? Bilmiyorum. Artık seri bitsin ondan sonra bunu göreceğiz. Zaten bu aralar çok işim olduğu için doğru düzgün kitap okuyamıyorum ama en kısa zamanda bu durumu düzelteceğim.
Neyse artık geçelim mi, alıntılara?
Buyurun bakalım...

Alıntı Defterim

  •  
  •  
  •  
  • "Her insan, suçu ne kadar iğrenç olursa olsun, itiraf etme ve böylece ruhunu temizleme hakkına sahiptir..."



  • ... -yalnızca eksikliklerinin üstesinden gelemeyen bir insan, dünyayı hiçbir eksikliği olmadığına ikna etme ihtiyacı hisseder-...



  • "Elbette ölecek! Masum bir çocukken ölmek ve insanoğlunun mirasçısı olduğu kötülükten kurtulmak bir nimettir. Zayıf kabuklarımızdan her gün arındırılması gereken kötülükten."



  • Masum bir çocukken ölmek ve insanoğlunun mirasçısı olduğu kötülükten kaçmak bir ayrıcalıktır.
  •  
  •  
  •  
  • Yaşam insanoğluna tesadüfen, gelişigüzel geliyordu. İnsanın seçeneği, seçme hakkı yoktu. Bu belirsiz armağandan sevinç duymak günah sayılıyordu. Ölüm parlak bir vaatti, mutlu bir özgür kalıştı.
  • Fakat ölümsüz örümcek Kader, görünmez ağlarını bu acayip insanların her birinin ruhuna dolamış, onları yavaş yavaş ve geri dönülemez bir biçimde birbirine yaklaştırıyordu.



  • Bu sefil hayatımızın her gününde fırtınayla savaşıyoruz! Ki onlar bizim gözyaşlarımız sayesinde lüks içinde yaşayabilsinler!



  • Jarre ile ben hep dedik ki, gerçek en önemli erdemdir, gerçeği aramak en öncelikli hedefimiz olmalıdır.



  • Başkalarını düşünme, merhamet, acıma -bunlar Patrynlerce erdem sayılmazlar. Patrynlere göre bunlar, doğalarındaki zayıflığı yücelterek örtmeye çalışan, daha düşük ırkların özellikleridir.



  • Kahverengi ve ölü kış, böğürtlen çalılarını zombilerin ellerine çevirmişti, uzun tırnaklarıyla uzanıp etlerini çiziyor, giysilerini paralıyorlardı.



  • Neden bir çocuğun hayatı, bir yetişkininkinden daha değerli olsun ki? Mantıksal olarak daha da az değerli olmalı, çünkü bir yetişkin toplum hayatına katkıda bulunur, ama bir çocuk, parazitten başka bir şey değildir.



  • "... Hayır, anladım ki, nefret insana, karşılayabileceğinden daha fazlasına mal olur."



  • Bu dünyada duygusal bağlılık ölümcül bir hataydı, acı ve üzüntü dışında bir şey getirmezdi.



  • "Ama benim ülküm hep barış olmuştur. İnsanların incinmesini hiç istemedim!"



  • "Kan, ayaklanmak, kurtulmak, almak," gibi sözcükler, Haplo'nun ayaklarının dibindeki köpek gibi hırlayarak üzerine atlıyorlardı. Belki onları duymuştu, hatta kendisi de tekrarlamıştı, ama onlar yalnızca sözcüktü. Şimdi onları sopa, cop ve taş olarak görüyordu.



  • "Her doğum acı, kan ve gözyaşıyla olur, hayatım. O güvenli, sessiz zindanından kurtulan bütün bebekler ağlar. Yine de, rahimde kalsa asla büyüyemez, asla olgunlaşamaz. Başka bir bedenden beslenerek yaşayan bir parazit olur. ..."



  • "Sözlerinin üzerimizde garip bir etkisi var. Onları duyuyorum, onları daima duyuyorum, ama kafamda değil, kalbimde."



  • "Ve sözler kalbimde olduğu için, onları mantıklı olarak değerlendiremiyorum sanki. ..."
  •  
  •  
  •  
 
Ejder Kanadı Alıntılar


ALINTILARLA İLGİLİ KISA BİR KONUŞMA


Umarım yukarıya bıraktığım bu alıntılardan kendinize göre anlamlar çıkarırsınız. Benim için hepsi üzerinde düşünülmesi gereken alıntılar oldu. Bazılarına katıldım, bazılarını eleştirdim ama yine de farklı bakış açılarını yakalamak benim için çok aydınlatıcıydı. Siz de umarım benim gibi bir şeyler kaparsınız bu cümlelerden.
O zaman ben lafı fazla dolaştırmadan sizi son bir kez daha alıntılarla baş başa bırakıp kaçıyorum.
Kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın canlar, seviliyorsunuz...
😘😘😘

YAĞMURLU BİR GÜNDE YAPTIĞIM ŞEYLER